Sekreter // Giriş

 Loş bir ışığın aydınlattığı odada istikrarlı adım sesleri yankılandı. Genç kadın odanın tam ortasında bir sandalyede oturuyordu. Duyduğu adım sesleri ile kafasını kaldırdı ama gözleri bağlı olduğu için bir şey göremedi. Gözlerindeki bağı da çözemezdi çünkü elleri de gözleri gibi sandalyenin yanlarında sıkı bir şekilde bağlı ve hareketsizdiler. Adımlar yaklaştıkça kadın daha da heyecanlanıyordu. Tam önünde adımların sesi kesildi. Artık odada kadının titrek nefesleri dışında bir şey duyulmuyordu. Bir anda yanında hissettiği ufak bir hareketle adımların sahibinin kokusu burnuna doldu. Adamın okyanusu hatırlatan bir kokusu vardı. Kadın derin bir nefes çekti ihtiyaçla. Adamın dudakları kısa bir anlığına yanağına değdi. Bu tüy gibi bir dokunuştu. Küçük bir sevgi gösterisiydi. Kadının adamdan beklemediği bir hareketti. Kadın hafif bir sesle güldü.
"Seni güldürüyor muyum?" dedi adam ifadesiz bir sesle kadının kulağına fısıldayarak. Kadın duyduğu sesle bir titrek nefes daha çekti. Dudaklarını birbirine bastırıp gülmesini bastırdı. Ardından kafasını olumsuz anlamda iki yana salladı. Adam geri çekilirken kadın sanki ruhu çekiliyormuş gibi hissetti.
           Aralarında kısa süreli bir sessizlik oldu. Kadın tam hayal kırıklığıyla pes etmişti ki baldırında şaklayan sert deri ile yerinde sıçradı. Öyle ani olmuştu ki kadın çığlık atamamıştı bile. Ama derinin ikinci şaklayışında acıyla haykırdı. Kaşların çattı kadın. Beklediği gibi değildi. Adamın vuruşlarında zevk değil, öfke vardı. Sanki bir şeye sinirlenmiş gibiydi. O sırada bir şaklama daha, bu sefer sağ baldırına geldi. Kadın bağırmamak için dudağını ısırdı. Biliyordu ki bağırırsa canı daha çok yanacaktı. Kamçı sol baldırında şakladığında bir kez daha asıldı dudaklarına ve ağzına kanın o bilindik metalik tadı geldi. Adamın daha kaça kadar gideceğini merak ediyordu. Göbeğindeki şaklamayla yerinde sıçradı bir kez daha. Son kez sandalyenin açıkta bıraktığı çıplak sırtına bir darbe aldı ve kendini tutamayarak acıyla haykırdı. Kadının vücudu titrerken bu sefer deri zeminde şakladı. Adam acımış olmalıydı ki kadının cezasına son vermişti. Kadın rahatlamayla derin bir nefes aldı. Sonunda bittiği için sevinirken adam kadının kulağına eğildi ve fısıldadı.
"Bitti mi sanıyorsun, benim güzel sekreterim? Bugün yaptıklarının cezası sence bu kadar mı?" dedi hafif bir keyifle. Kadın görmese de adamın gülümsediğini hissediyordu. Bedeni adamın seksi fısıltısıyla titrerken içinden,
"Hassiktir..." dedi.
Şarkı: LP_ Muddy Waters
I will ask you for mercy
Senden merhamet dileneceğim
I will come to you blind
Sana kör bir şekilde geleceğim
What you'll see is the worst me
Göreceğin şey en kötü halim olacak
Not the last of my kind
Türümün son örneği değil 
In the muddy water we're falling
Çamurlu sulara düşüyoruz
In the muddy water we're crawling
Çamurlu sularda sürünüyoruz

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sekreter // 18. Kalbin Gizemli Dünyası

Sekreter // 21. Açık Hayal Kapısı

Çırpınırken // 1.